23 Ağustos 2014 Cumartesi

NASIL BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR

Teknoloji ve inovasyonlar oyunun kurallarını hızla değiştiriyor doğal olarak endüstriler de meslekler de bu değişimden hızla etkileniyor klavye çıktı çıkalı daktilo üreticileri piyasada yoklar,fotoğraf makinası deyince bir çırpıda saydığımız markalar artık yok,ya piyasadan çekildiler yada sony gibi mutasyona uğradılar.

"Mobil internet" "Bilgiye dayalı işlerin otomasyonu" "Bulut teknolojileri" "Büyük veri" "Nesnelerin iletişimi" "Artırılmış gerçeklik" "vb. yeni oyun kurallarının temel belirleyicileri,dilimizde güzel bir deyiş vardır "ya uyarsın yada bu diyardan gidersin" işte yaşamın her noktasında bizleri bekleyen gelecek bu.

Bu arada "veri mühendisliği" konusunda yüksek lisans programı açan Sabancı Üniversitesi akademik ve idari kadrosunu kutlar yerli otomobil üretimi için baba yiğit arayan hükümet yetkililerine dünyayı daha yakından takip etmelerini tavsiye ederim.

Bugün ABD de üzerinde mikro kamera,mikrofon,hoparlör bulunan ve bir akıllı telefonla etkileşime giren sosyal medya faaliyetlerinizi gerçekleştirdiğinizde ışıldayan programlanabilir T-Shirt,fotoğraf ve videoa çeken ve bunu paylaşabilen gözlük vb. ürünlerden birini kullanan sayısı 8 milyon 2018 de beklenen 177 milyon.Mega proje safsatası ile toplumu meşgul edenlere ve 2023 vizyon belgesi ile gelecek trendlerini ıskalamış siyasilere duyurulur.

   Sevgili Patron
Daktilo üreticilerini aklından hiç çıkartma.!!!!!
 





21 Ağustos 2014 Perşembe

TOPLANTI MALİYETİ

Üst düzey toplantılar organizasyonel zamanın ve paranın ciddi bir kısmını harcayabilir. ABD de yapılan bir çalışmada haftada bir yapılan yönetim kurulu toplantısının yıllık 300 bln saat tükettiği görülmüştür. 

Şöyle ki;

- Haftalık Yönetim Kurulu toplantısı yılda : 7 bin saat
- Bölüm toplantıları yılda : 20 bin saat
- Ekip toplantıları yılda : 63 bin saat
- Hazırlık toplantıları yılda : 210 bin saat
Toplam 300 bin saat.

    Sevgili Patron

Sende benzer bir çalışma yaptırabilir zamanı iyi kullanacak bir toplantı takvimi yapabilirsin.

MAVİ OKYANUS LİDERLİĞİ

"Mavi Okyanus Liderliği" müşteri olmayanları müşteriye dönüştürerek yeni pazar yaratılabileceğini öngören "Mavi Okyanus Stratejisi" modelini temel alan bir liderlik anlayışı ve uygulamasıdır.

Yöneticilerin bugünkü ve gelecekteki etki potansiyellerine odaklanan "geleneksel yönetim anlayışının aksine "mavi okyanus liderliği" bir yandan her kademedeki çalışanların motivasyonlarını ve iş sonuçlarını yükseltmek için hangi davranış ve eylemlerin gerekli olduğuna odaklanır öte yandan liderliği tüm yönetim kademelerine dağıtır ve piyasa gerçeklerini fazlasıyla dikkate alır.

 Üst,orta ve ön cephe olmak üzere üç farklı yönetim kademesinde uygulanan mavi okyanus liderliği her kademenin kendine göre olan liderlik faaliyetlerini "yok et,azalt,yükselt,yarat" dörtlemesiyle irdeler ve yapılması gerekenleri tespit ederek yeni bir lider profili oluşturur.

KİLİT LİDERLİK FAALİYETLERİ;

   A- ÖN CEPHE
        YOK ET
      1- Müşteri anketlerini orta yönetime aktarmak
         AZALT
      1- Raporlama için veri oluşturmak
      2- Kararlar için onay beklemek
      3- Form ve raporları tamamlamak
         YÜKSELT
      1- Düşük performansla ilgilenmek
      2- Herkesi şahsen tanımak
      3- Ön cephe çalışanlarını başarıya hazırlamak
      4- Gerekli bilgileri paylaşmak
      5- Net ve somut iş hedefleri belirlemek ve paylaşmak
         YARAT
      1- Olumlu sonuçları ödüllendirmek
      2- Şirket stratejisini ve insanların rollerini netleştirmek

ÖN CEPHE YÖNETİCİLERİ "PATRONA DEĞİL MÜŞTERİLERE HİZMET EDİN"

    B- ORTA KADEME
         YOK ET
      1- Aynı girişim için birden fazla kişiyi görevlendirmek
      2- Girişimlerle ilgili sık sık ayrıntılı gelişim raporu istemek
          AZALT
      1- İş aktivetesi raporlama gerekleriyle uyum geliştirmek
      2- Alttan gelen kararlarla ilgili gerekçe istemek ve onları incelemek
      3- Üst yöneticilerle vakit geçirmek
          YÜKSELT
      1- Öğrenmenin gerçekleşebileceği bir ortam oluşturmak
      2- Stratejiyi net bir şekilde açıklamak
      3- Ön cephedeki yöneticilere esneklik tanımak
      4- Çalışanları yetiştirmek
           YARAT
      1- Performans hedeflerini beraber belirlemek
      2- En iyi uygulama örneklerini ekiple paylaşmak
      3- Ödülleri performansa göre belirlemek

ORTA KADEME YÖNETİCİLER ÇALIŞANLARI KONTROL ALTINA ALMAYIN EĞİTİN.

     C- ÜST YÖNETİCİLER
           YOK ET
       1- Yöntem belirleme ve onu değitirmemek
       2- Organizasyonel problemleri çözmek ve yangınları söndürmek
           AZALT
       1- Orta yönetim girişimlerini gözlemlemek ve koordine etmek
       2- İdari meselerle ilgilenmek ve e-postalara cevap vermek
       3- Operasyonel gelişim için toplantılar düzenlemek
            YÜKSELT
       1- Düşük performansla ilgilenmek
       2- Astları eğitip motive etmek
       3- Şirketin vizyonunu ve o vizyonun ne anlama geldiğini açıklamak
       4- Etkileyici bir strateji oluşturmak
       5- Stratejiyi net olarak açıklamak
            YARAT
        1- Gelecek trendlerini analiz etmek ve şirkete olası etkilerini değerlendirmek
        2- Değişim gündemi belirlemek
        3- Bürokratik engelleri ortadan kaldırmak

ÜST YÖNETİCİLER GÜNÜ KURTARMAK YERİNE BÜYÜK RESME DOĞRU YÖNELİN.

      Sevgili Patron
Sen,Yönetim Kurulu Başkan ya da CEO böyle bir liderliğe hazır değilseniz rekabette öne geçme şansınız oldukça az.!!!
       
    




19 Ağustos 2014 Salı

MOBİL İNDİRİMLER VE PROMOSYONLAR

Mobil indirimler ve promosyonlar perakendeciler özellikle restoran,sinema işletmecileri ve mağaza üzerinden iş yapan kurumlar için yükselen bir trend olmaktadır.

Konum,mesafe ve zaman belirleyici faktörlerdir tüketicilere anlık teklifler sunulabileceği gibi zaman tanıyan tekliflerde sunulabilir örneğin restoran ve sinema işletmecileri yakın mesafede bulunan müşterilere anlık indirim teklifinde bulunabilirler loyalty kart sahibi olanlara ek avantaj sağlayabilirler bu bir yandan hizmeti öte yandan loyalty kart sahibi olmayı teşvik eder.Nispeten uzak mesafede olan müşteriler için aynı promosyonlar bir sonraki gün için teklif edilebilir.

 Geçtiğimiz günlerde tesadüfen bir DNR mağazasına girdim içeride Doğan Kitapçılığın yayımlamış olduğu kitaplara ilişkin ciddi boyutlarda bir promosyon vardı oysa konumum mobil operatörlerce malum bu promosyonu bildiren bir kısa mesaj çok daha bilinçli olarak beni yönlendirebilirdi,aynı AVMiçinde ne bir sinemanın ne bir restoranın nede tamamının indirimde olduğu  mağazaların anlık bir promosyon teklifiyle karşılaşmadım.

Özellikle her mevsim dolup taşan ama kalabalığın o nispette alış veriş yapmadığı AVM lerin içindeki her tür işletmenin mobil indirim ve promosyon uygulamalarından yararlanması akıllıca olacaktır.

   Sevgili Patron

Yeni Ekonominin sana sunduğu fırsatları şirket kültürü haline getirmen sana daha fazla kazanç olarak dönecektir

18 Ağustos 2014 Pazartesi

FREEMİUM

Son on yılda "free"ve "premium kelimelerinden oluşan "freemium" start-up lar ve akıllı telefon uygulama geliştiricilerinin kullandığı en yaygın iş modeli haline geldi.Kullanıcılar temel özelliklere ücretsiz sahip olabiliyor üyelik ücreti karşılığında daha zengin fonksiyonlara erişebiliyorlar.

Bu iş modeli ücretsiz özelliklerinin ikna edici pazarlama gücünün rüzgarını arkasına alarak yeni bir girişimin hızla büyümesini sağlıyor ve yüksek maliyetli reklam kampanyaları yada geleneksel satış gücü maliyetine katlanmadan yaygın bir kullanıcı tabanın oluşmasına imkan veriyor.Bu iş modelini uygulayan bir çok online firma uyguladıkları reklam modeline göre sürdürebilir gelir kaynağı yaratmayı başardılar.

Ücretli ve ücretsiz uygulamalar arasındaki denge "freemium"temel amacının yeni kullanıcılar olduğu bilinci ile kurulmalıdır.Ücretsiz teklifleriniz çok fazla ve trafiğiniz yüksekse farklı sektörlerde farklı stratejiler geliştirebilirsiniz "ödeme duvarı"stratejisi bunlardan biridir ve New York Times tarafından başarıyla uygulanmıştır.Yıllarca kullanıcılara limitsiz erişim sağlayan gazete önce 2011 yılında 20 makaleyi ücretsiz olarak sundu daha fazlasını isteyen okurlara "abonelik" zorunluluğu getirdi,2012 de ise ücretsiz makale sayısını 10 a düşürdü.

Bizim medya sektörümüzün bu stratejiyi iyice irdelemesi ve köşe yazarlarına karşı farklı bir gözlük takması gerekir olur olmaz kimsenin işine son vermez.!

Müşteriler ücretli kullanıma geçtiklerinde ne elde edecekleri konusunda kafa karışıklığı yaşamamalılardır.Linkedin ve Dropbox bu konuda iyi birer örnektirler.

Dropbox basit bir teklifle 200 milyon kullanıcının dikkatini çekebilmiştir kullanıcı adı ve şifresiyle kaydolan herkes 2 gigabaytlık bulut tabanlı saklama alanına erişebiliyor eğer saklama alanında yer kalmazsa aylık oldukça makul bir ücretle 100 GB saklama alanı satın alabiliyorsunuz başlangıç da kendi dosyalarınızı saklarken şimdi dosya paylaşımların dada bulunabiliyorsunuz.

Bir profesyonel yöneticiler networkü olan Linkedin ise ücretli olan premium üyelik için ne sunduğu konusunda halen net olamadığı için başarılı olamamakta ayrıca türev uygulama geliştirme konusunda zayıf kalmaktadır.

Sevgili Patron,

İş yaşamı ve iş modelleri hızla değişmektedir buna uyum sağlayamaz isen hayat zor olacaktır.

YÖNETİM İNOVASYONLARI

Yöneticiler günümüzün inovasyon baskısı ve iş gücünün değişen doğası karşısında şirketime rekabet avantajı kazandıracak yeni bir fikir,yeni bir model varmı dır sualininin cevabını aramalılar ve ona göre strateji geliştirmelilerdir.
Geçmişte öyle fikirler ortaya çıkmıştır ki altı sigma,yalın yönetim gibi bazı şirketlerin performansını  pozitif olarak olağan üstü etkilemiştir. 
Bir fikir her şirket için doğru olmayabilir örneğin GE nin "Notla ve Şutla" tarzı bir çok şirket tarafından taklit edilmiş ancak iç rekabet kültürü gelişmemiş organizasyonlarda başarısız olmuştur Microsoft bunlardan biridir şirket çalışanları kendi aralarında yoğun bir rekabete girerken diğer şirketlerle rekabet odağını ihmal etmişlerdir.
"Notla ve Şutla" çalışan performansının ölçüldüğü başarının terfi ve parasal olarak ödüllendirildiği başarısızlığın işe son verme veya yoğun bir eğitim sürecinin başlatıldığı bir sistemler bütünüdür.
Google'ın çalışanların zamanının %20 sini inovasyona harcamalarına izin veren politikası ve üst yönetimin hararetli desteği
bir çok yeniliği beraberinde getirmiştir ve Google bugün 144 milyar dolarla dünyanın en değerli şirketir.

Sevgili Patron

Kurum içi kültürün değişimlere açıksa " Gözle ve Uygula" yöntemi ile birçok fikri ithal edebilirsin ancak önemli olan o fikri oluşturan temeldir ve bunu çok iyi anlamak gerekir yoksa sonuç hüsran olabilir.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

MARKA VE MARKALAŞMA 1

Geçtiğimiz günler de merak ettim dünyanın en değerli markası nedir diye.?

 GOOGLE 144 milyar dolar ile ilk sıra da peki Türkiye de durum ne.? 1.7 milyar dolar ile TÜRK TELEKOM ilk sıra da.Her ne kadar biri küresel diğeri yerel marka olsa da fark çok çarpıcı buda bize almamız gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. 

Marka tüketicinin inandığı vaatlerinizdir çoğu zaman şirket logosu ile karıştırılır,Sabancı Holding tüm grup şirketlerinin isminin sonuna SA eklemiştir ancak SA eki almamış Türkiyenin ikinci en değerli markası Akbank dışında hiç biri marka olamamıştır.Koç Holding Beko yu markalaştırmak için yoğun çaba harcamış ancak bir sonuç alamamıştır. Ülker grubu bir dünya markası olan " Godiva" yı satın almış ancak şu ana kadar markaya bir yatırım yapmamış korkarım ki bir süre sonra kimse hatırlamıyacaktır.

   Sevgili Patron

Zihinlerde doğru bir algı yaratan marka ;
   - Daha yüksek fiyatlama
   - Daha düşük satış maliyeti
   - Daha düşük tanıtım maliyeti
   - Daha yüksek pazar payı
   - Daha fazla saygınlık
   - Daha fazla müşteri sadakati
   - Daha fazla çalışan sadakati 
yaratma imkanı verir buda sana ve hissedarlarına yüksek şirket değeri olarak döner.