29 Ocak 2011 Cumartesi
23 Ocak 2011 Pazar
İŞİNİZ SİZ ESİR ALMASIN..
İster tepe yöneticisi olun ister müteşebbis işlerin doğası gereği bir zaman sonra temel bir karar vermenizi gerektiren keskin bir viraja gireceksiniz."İstisnalarla yönetim" ve "Mikro yönetim" ikilemi olarak tanımlayacağımız bu virajda doğru tercihi yapmaz iseniz , devril meniz kaçınılmaz olacaktır.
Yapılan araştırmalar “Lider”karakteri taşımayan kişilerin Mikro yönetimi tercih ettiklerini ve bu kararlarının doğru olduğunu “şeytan detayda yatar”anlayışına bağladıklarını göstermiştir.Yine araştırmalar bu kişilerin önemli bir bölümünün”narsist”bir kişilik yapısına sahip olduklarını göstermiştir,kendine aşık,kendi yaptıklarını doğru ve mükemmel olduğunu düşünen bu muhteremler işletmelerini tam bir “yönetim inzibatı”anlayışıyla yönetirler ve silik,güvensiz,moralsiz çalışanları ile birlikte başarısızlığa uğrarlar.Her tür detayın ön plan çıktığı bu durumda işinizin tutsağı olmuşsunuzdur ve büyük resim yerine tek tek fotoğraf kareleri gerek sosyal gerekse iş yaşamınızın odağına oturmuştur.
İstisnalarla yönetimi yani doğru yetkilendirmeyi yaparak sadece kendisine çözülemeyen konuların gelmesini sağlayan yönetici yada müteşebbisler işletmenin gelişim motoru olan vizyon ve stratejiye vakit bulacaklar,kendilerine güvenildiğini hisseden ve gören bir ekiple de başarıya ulaşacaklardır.
SEVGİLİ PATRON,
Şirket mezarlıkları işine esir olan narsist yönetici ve patronlarla doludur ve mezar taşlarında “ Çok çalışırdı neredeyse 24 saati işti ama başarıya ulaşamadı zira ekibi kötüydü” yazar.
Gel sen onlardan olma..!
10 Ocak 2011 Pazartesi
BİNDİĞİN DALI KESMEK…
Şirket ortakları yani hissedarlar için önemli göstergelerden birisi de şirket değeridir,bu gösterge halka açık borsada işlem gören şirketlerde daha da önem kazanır zira bu değer hissedarlar tarafından her an nakde çevrilebilir.
Bu veçheyle şirkette sorumluluk taşıyan her yöneticinin en önemli görevlerinden birisi de şirket değerini yükseltmektir,bu yönetici o şirketin yönetim kurulu başkanı üstelik de ortağı ise,çok daha fazla anlam kazanır.
Bir gün yukarıdaki tarife tıpa tıp uyan bir şirketin yönetim kurulu başkanı eşi ve çocuklarıyla birlikte yönetmekte olduğu şirketin temel faaliyet alanlarından biri olarak belirlediği alanın dışında bir yatırım kararı alır bu durumun açıklanmasından hemen sonra bir kredi derecelendirme kuruluşu şirket notunu düşürmez ama negatif izlemeye aldığını açıklar ve piyasada yapılan işlemlerde şirketin piyasa değerinin hızlı bir şekilde düştüğü gözlenir…!
SEVGİLİ PATRON,
Bindiğin dalı kesip yere düşmek istemiyorsan yukarıdaki gibi zırvalama…!
1 Ocak 2011 Cumartesi
REKABET GELİYORUM DEMEZ...
Yakın zamana kadar rekabetin doğrudan aynı konuda faaliyet gösteren kurumlardan geleceği düşünülürdü ancak Starbucks bu düşünceyi alt üst etti. Starbucks kahve içilen bir mekan olarak ortaya çıktı bir süre sonra sabah ve öğlen hafif yiyecekleri menülerine ilave ettiler ve fast food kralı Mc Donalds ı tahtından indiriverdiler beklemediği bu gelişme sayesinde şaşkına uğrayan Mc Donalds portföyüne kahve vb içecekleri ilave etti mekan düzenlemelerini gözden geçirdi ama nafile..
SEVGİLİ PATRON,
Dünya değişti ve değişmeye devam ediyor şimdi gözün iki kez açık olmalı ve iş modelini baştan aşağı gözden geçirmelisin ve tehditleri 3 boyutlu gözlük takarak değerlendirmeli ve ona göre tedbirlerini almalısın..
BÜTÇE...
Hemen hemen her boyuttaki şirketimizin bütçe yaptığını biliyoruz ancak doğrumu yapıyoruz..?, zira bütçe yapmanın bir doğru birde yanlış yolu var,yanlış olan bir önceki yılın rakamlarını alıp enflasyon gibi bir rakamla çarpıp birazda marj koyarak bir bütçe oluşturmak doğru olan ise mümkün olan en zengin kaynaktan bilgi toplayıp bunların doğruluğunu irdeledikten sonra gelecek için akıl yürütmek ve bu aklı rakamlar dökmektir.
Bütçe yönetimin bir sözü olup faydası yürütülen akıl ile doğru orantılıdır.
SEVGİLİ PATRON,
Şirketinde veya şirketlerinde bütçenin nasıl yapıldığını anlamak istiyorsan şunlara bakıver;
- Bütçe doğru idi herhalde muhasebe raporlarında bir şey var
- Nereden bilebilirdim bu yıl bu kadar kar yağacağını,
- Satış hacmindeki artış kar kaybımızı telafi ediyor,
- Performansımız geçen yıldan daha iyi,
- Şu müşterileri anlamak zor ne istediklerini bilmiyorlar..
Listeyi uzatmak mümkün ancak yukarıdaki gibi mazeretleri duymaya başladıysan bil ki o bütçe akıl yürütülerek yapılmamıştır ve bir işe yaramaz..!!
MOTİVASYON...
Bir çok patron için motivasyonun yegane aracı " paradır " sizde böyle düşünüyorsanız fena halde yanılırsınız zira araştırmalar göstermiştir ki para değil adaletli para önemlidir ve ondan çok daha önemli şeyler vardır.!
SEVGİLİ PATRON,
- Başarılı olanı başkalarını önünde takdir et,
- Takdirini el yazınla kaleme aldığın bir mektupla bildir,
- Kendini sırça saraya hapsetme erişilebilir ol,
- Ara sıra ailesinin hatırını sor,
- Topluluk içinde elini omuzuna koy hatırını sor...
Senin vaktin yoktur ama yöneticilerinden birisi Bob Nelson un "çalışanları ödüllendirmenin 1001 yolu"adlı kitabını okuyup senin için bir liste yapıversin..
PAYLAŞMAYI BİLMEK...
Bütün patronlar prim yada başka nam altında üst düzey çalışanları ile kazancı paylaştıklarını zannederler hele bazıları büyük bir şey yapıyorlarmış gibi "vergi öncesi karın" belirli bir yüzdesini çalışanlarına ayırdıklarını söyleyip hava atarlar,aynı kulvardaki bir yerli birde yabancı şirketi karşılaştırın bizimkilerin sadece varsaydıklarını göreceksiniz.
SEVGİLİ PATRON,
Gel sen varsayanlardan olma,hele izlediğin finansman yöntemiyle bire bir etkilediğin vergi öncesi karın belirli bir yüzdesini veriyorum komedisini oynama gerçekten paylaş zira bu senin en hızlı geri dönüşü olan yatırımın olur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)